Merhaba
Merhaba. Bu blog, Sineteci, Amca Size Gazeteci Diyebilir miyim? kitabından yola çıkılarak oluşturuldu. Adı da oradan geliyor. Kitap hazırlandıktan sonra da “Türk sinemasında gazeteci figürü” araştırmamızı kapsayan başka filmlere de ulaştık. Yani, araştırma sürecek. Burada öncelikle, kitapta yer veremediğimiz filmleri aktarmayı amaçlıyoruz. Ama kitapla sınırlı değiliz. Türkiye sineması ve/veya gazetecilik konusunda da araştırma, inceleme, görüş ve yorumlara açığız. Hoşgeldiniz.
31 Mart 2013 Pazar
Emek Sineması eylemi
Beyoğlu'ndaki Emek'in yıkılmaması için üç yıldır mücadele eden "Emek Bizim İstanbul Bizim" insiyatifinden yaklaşık 50 kişi, sinemayı üç saat işgal etti. Müzisyenler ve dışarıda da yaklaşık 300 kişilik bir grup eyleme destek verdi. Cercle D’orient binasına pankart asıldı. İstanbul Film Festivali'nin açılışı da Emek Sineması'nda temsili olarak yapıldı. (Fotoğraf: yurttasgazeteci.com)
30 Mart 2013 Cumartesi
Ağır Suç
Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo: Fuat Özlüer
Oyuncular: Sadri Alışık, Sevda Ferdağ, Selma Güneri
Yıl: 1967
Konu: Kocasından boşanmak istayen bir kadınla yasak ilişki kuran [ve cinayet işleyen] evli bir avukatın öyküsü (Agâh Özgüç, Türk Filmleri Sözlüğü, Cilt 1, s.312). Gazete satıcısı çocuk bağırmaktadır: "Yazıyor, yazıyor, Beyoğlu canavarını yazıyor. Sosyete güzeli Leyla'nın katilini yazıyor." O sırada Hayati (Hayati Hamzaoğlu) gelip "Akşam" gazetesini alır. İlginç yanı, gazete satıcısı çocuk, müşterisine adıyla hitap etmektedir: "Buyur Hayati Ağabey." Hamzaoğlu, filmde misafir oyuncu gibidir. İlk dakikalardaki bu sahneden sonra bir daha görülmez (sineteci).
Senaryo: Fuat Özlüer
Oyuncular: Sadri Alışık, Sevda Ferdağ, Selma Güneri
Yıl: 1967
Konu: Kocasından boşanmak istayen bir kadınla yasak ilişki kuran [ve cinayet işleyen] evli bir avukatın öyküsü (Agâh Özgüç, Türk Filmleri Sözlüğü, Cilt 1, s.312). Gazete satıcısı çocuk bağırmaktadır: "Yazıyor, yazıyor, Beyoğlu canavarını yazıyor. Sosyete güzeli Leyla'nın katilini yazıyor." O sırada Hayati (Hayati Hamzaoğlu) gelip "Akşam" gazetesini alır. İlginç yanı, gazete satıcısı çocuk, müşterisine adıyla hitap etmektedir: "Buyur Hayati Ağabey." Hamzaoğlu, filmde misafir oyuncu gibidir. İlk dakikalardaki bu sahneden sonra bir daha görülmez (sineteci).
İstanbul Festivali'nde Emek pankartı
32. İstanbul Film Festivali'nin açılış gecesine Emek Sineması damgasını vurdu. Açılış töreninin sunuculuğunu yapan Mehmet Ali Alabora, yıkılmasına karar verilen Emek Sineması'nın 28 yıl boyunca ayakta kaldığını söylerken, salonda bulunanlardan bazıları, "Emek bizim, İstanbul bizim" pankartı açtı. Alabora'nın "Emek Sineması, İstanbullular için büyük bir kayıptır" sözleri de alkışlandı. Törende onur ödülleri, oyuncular Lale Belkıs ve Ahmet Mekin ile görüntü yönetmeni Aytekin Çakmakçı ve senarist Ayşe Şasa'ya verildi. (Fotoğraf: ntvmsnbc.com)
Altın Portakal'a 6 milyonluk bütçe
Altın Portakal Film Festivali için 6 milyon lira bütçe ayrıldı. Karar, festivali düzenleyen Antalya Kültür ve Sanat Vakfı Genel Kurulu'nda alındı. Genel Kurul'da Şiir Festivali için 125 bin lira harcanması öngörüldü. Televizyon Ödülleri'ne bütçe ayrılmadı. AKSAV Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Şanlı,
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ekim ayındaki etkinliklere ilişkin altı kişilik Yönetimin Kurulu'nun
dışında 24 kişiden oluşan bir de İcra Kurulu oluşturulacağını açıkladı.
Altın Bamya Dağ filmine
Geçen yıl gösterime giren yerli sinema filmleri arasındaki sekiz filme toplam yedi dalda ödülleri verildi. Erkek Karakter, Kadın Karakter, Senaryo, Film,
İzleyici, Jüri Özel Tek Taşlı Bamya ve Bamya Kurusu dallarındaki 5. Altın Bamya
Ödülleri şöyle: Erkek Karakter Ödülü: Dağ (Oğuz, Bekir),
Kadın Karakter Ödülü: Zenne (Kezban), Senaryo Ödülü: Dağ, Film Ödülü: Dağ,
İzleyici Bamyası Ödülü: Yeraltı, Jüri Özel Tek Taşlı Bamya Ödülleri: N’apcaz
Şimdi?, Seninki Kaç Para, Süpertürk, Oğlum Bak Git, Jüri Özel Bamya Kurusu:
Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede. Bu yıl beşinci
kez 25 Mart’ta, Hollanda Başkonsolosluğu’nda yapılan törenle açıklanan ödüllerin, oyunculara değil karaktere;
senaryo ve filmlere verilen emeğe ya da kişilere değil, kendini bilinçli veya
bilinçsizce gösteren zihniyete verildiği açıklandı.
Erden Kıral'a mükemmellik ödülü
Boston Türk Film Festivali, "Türk Sinemasında Mükemmellik Ödülü"nü, Türk sinemasına katkılarından ötürü, bu kez yönetmen Erden Kıral aldı. Ödülünü Boston Güzel Sanatlar Müzesi'nde düzenlenen törende alan Kıral, sinamacıların da tıpkı maden işçileri gibi gerçeği bulmak için sürekli kazdıklarını ve derinlere indiklerini söyledi. Kıral, sinema hayatı boyunca filmlerinde ahlak anlayışını sorgulayan ve seyirciyi de bunu düşünmeye sevk eden filmler yapmayı hedeflediğini belirtti.
3. Beyrut Türk Filmleri Festivali
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 3-7 Nisan tarihlerinde Türk Filmleri Festivali düzenlenecek. Gösteri programında yer alan filmlerden bazıları şunlar: Lal
Gece, Can, Ateşin Düştüğü Yer, Yük, Gözetleme Kulesi ve Zerre. Festivali düzenleyen İzmir Sinema Derneği Başkanı Kayhan Kırmızıgül, Türk sinemasının dünya sinemasının önemli bir parçası olduğunu belirterek "Türk filmleri ve yönetmenlerine ulaşamayan dünyadaki sinemaseverler bir
fırsat yakalamış olacak. Yönetmenler, yapımcılar, oyuncular festival kapsamında
söyleşilere katılacak. Böylece doğrudan filmin mutfağındaki isimlerle
buluşacaklar. Festivalde seçkin filmler sinemaseverlerle buluşacak. Ünlü
Metropolis Sineması'nda festival süresince Türk filmleri gösterilecek. Amacımız
Türk sinemasının tanıtımı ve Türk yönetmenler, yapımcıların Lübnanlı
sinemacılarla bir araya gelmesini sağlamak" dedi.
Almanya'da ödül Die Brücke am Ibar'ın
18. Türkiye / Almanya Film Festivali'nde uzun metraj film yarışmasında En İyi Film Ödülü'nü Michaela Kezele'nin yönettiği Die Brücke am Ibar (Ibre Köprüsü) filmi kazandı. Film aynı zamanda En İyi Yönetmen ve Seyirci ödüllerini aldı. Diğer ödüller şöyle belirlendi: En İyi Erkek Oyuncu Uwe Kockisch (Die Besucher / Ziyaretçiler), En İyi Kadın Oyuncu: Nilay Erdönmez (Gözetleme Kulesi), Öngören Ödülü: Waiting Area / Bekleme Alanı.
24 Mart 2013 Pazar
Ankara "Tepenin Ardı" dedi
24. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde Ulusal Uzun Film Yarışması'nda Tepenin Ardı en iyi film seçildi. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen festivalde uzun film yarışmasının ödülleri şöyle:
Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu: Abdulkadir Tuncer (Güzelliğin On Par’ Etmez)
En İyi Kurgu: Christoph Loidl (Güzelliğin On Par’ Etmez)
En İyi Özgün Müzik: Ulaş Güneş Kaçargil (Evdeki Yabancılar)
En İyi Görüntü Yönetmeni: Feza Çaldıran (Yük)
En İyi Sanat Yönetmeni: Işıl Çağlar Narlıer (Evdeki Yabancılar)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Mehmet Özgür (Tepenin Ardı)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Banu Fotocan (Tepenin Ardı)
En İyi Erkek Oyuncu: Tamer Levent (Tepenin Ardı)
En İyi Kadın Oyuncu: Sanem Öge (Şimdiki Zaman)
Akademia Ödülü: Tepenin Ardı (Emin Alper)
Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü: Emin Alper (Tepenin Ardı)
Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü: Güzelliğin On Par’ Etmez (Hüseyin Tabak)
En İyi Yönetmen: Emin Alper (Tepenin Ardı)
Seçiciler Kurulu Özel Ödülü: Babamın Sesi (Orhan Eskiköy)
En İyi Film: Tepenin Ardı (Emin Alper)
(filmfestankara.org.tr)
Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu: Abdulkadir Tuncer (Güzelliğin On Par’ Etmez)
En İyi Kurgu: Christoph Loidl (Güzelliğin On Par’ Etmez)
En İyi Özgün Müzik: Ulaş Güneş Kaçargil (Evdeki Yabancılar)
En İyi Görüntü Yönetmeni: Feza Çaldıran (Yük)
En İyi Sanat Yönetmeni: Işıl Çağlar Narlıer (Evdeki Yabancılar)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Mehmet Özgür (Tepenin Ardı)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Banu Fotocan (Tepenin Ardı)
En İyi Erkek Oyuncu: Tamer Levent (Tepenin Ardı)
En İyi Kadın Oyuncu: Sanem Öge (Şimdiki Zaman)
Akademia Ödülü: Tepenin Ardı (Emin Alper)
Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü: Emin Alper (Tepenin Ardı)
Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü: Güzelliğin On Par’ Etmez (Hüseyin Tabak)
En İyi Yönetmen: Emin Alper (Tepenin Ardı)
Seçiciler Kurulu Özel Ödülü: Babamın Sesi (Orhan Eskiköy)
En İyi Film: Tepenin Ardı (Emin Alper)
(filmfestankara.org.tr)
14 Mart 2013 Perşembe
Emek Sineması "iyileştiriliyor"
Emek Sineması’nın da içinde bulunduğu
İstiklal Caddesi üzerindeki Serkildoryan binasında yıkım çalışmalarına başlandı.
Emek Sineması da 26 Ekim 2009’da restore edileceği gerekçesi gösterilerek
kapatılmıştı. Çok sayıda protesto gösterisi ve yapılan iptal başvurularına
rağmen Emek Sineması’nın da içinde bulunduğu, binada yapılacak inşaat
çalışmaları için iskele kuruldu. Projeye göre, Serkildoryan ile Emek Sineması
arasındaki yapı pasaj haline getirilecek. Emek sineması da dördüncü kata
taşınacak. Pasajda toplam 10 sinema salonu yer alacak. Yemek ve dinlenme
alanları olacak. Proje mimarı Fatih Keskün Emek Sineması binasında da
iyileştirme çalışmalarının yapılacağını belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Emek
Sineması’nın yıkılmadığını, orijinal hali bozulmadan aynı binanın üst katına taşınacağını
söyledi. Çelik, “Başka sinema salonlarının yapılmasından da söz ediliyor. Emek
sineması orijinal haliyle yukarı katlara taşınıyor. Biz Emek Sineması’nın içini
güçlendiriyoruz. Bu yüzden Emek Sineması yıkılıyor, yok ediliyor tabirlerini
doğru bulmuyorum” dedi.
Sinema Yazarları Derneği de gelişmelerle
ilgili bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle:
“Son beş yıl içinde Emek Sineması’yla
ilgili kararların ve yıkım sürecine ilişkin uygulamaların tamamına yakınının
İstanbul Film Festivali’nin hemen öncesine denk getirilmesi dikkat çekicidir.
Ülkemizin en güçlü uluslararası film festivalinin "amiral gemisi"
olarak da nitelenebilecek tarihi bir sinema salonuna yönelik olarak atılmış her
yıkıcı adımla, genel çapta bir kültürsüzleştirmeye, salonsuzlaştırmaya,
sinemasızlaştırmaya, festivalsizleştirmeye, sanatsızlaştırmaya biraz daha
yaklaşıldığı açıkça ortadadır. Emek Sineması, yedinci sanatın sembolüdür;
yerine dikilmesi öngörülen AVM, kapitalist barbarlığın utanç ve ruhsuzluk
anıtından başka bir şey olmayacaktır.
Yalnızca İstanbul’da ya da Türkiye’de
değil, uluslararası kültür-sanat çevrelerinde de büyük tepki çeken bu yıkım
süreci, sinemaseverlerin, sinemacıların ve sinema yazarlarının karşı koymasıyla
uzun süre durdurulabilmiştir. Sermaye-devlet-hükümet-belediye-ajans işbirliğinin
bu süreç içindeki ‘kamuoyunu ikna etme’, yani kandırma girişimleri de sonuçsuz kalmış,
amacına ulaşamamıştır. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, başta derneğimiz SİYAD
olmak üzere bazı sinema örgütleri ve sinemaseverlerimiz, Emek Sineması’na sahip
çıkma konusunda örnek bir duyarlılık sergilemişler, bir sinema salonu söz
konusu olduğunda dünyada benzeri görülmemiş uzun süreli bir kampanya
yürütülmüştür. Emek’in yıkımınında payı olanlar, destek verenler ise şimdiden
tarihsel utançlarıyla başbaşa kalmışlardır.
Gelinen son nokta itibariyle; SİYAD-Sinema
Yazarları Derneği olarak, daha önce de açıkladığımız üzere, ilk kazmanın
vurulduğu anda da tüm dostlarıyla birlikte Emek Sineması’nın yanında
olacağımızı ilan ediyoruz. Emek’i hiçbir zaman yalnız bırakmadık, şimdi de
bırakmayacağız.”
9 Mart 2013 Cumartesi
İstanbul Film Festivali onur ödülleri
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 32. İstanbul Film Festivali'nde Türk sinemasına emek vermiş altı isme onur ödülü verilecek. Onur ödülleri, festivalin açılışının yapılacağı 29 Mart'ta oyuncular Lale Belkıs, Ahmet Mekin, görüntü yönetmeni Aytekin Çakmakçı, senarist Ayşe Şasa, yönetmen Costa Gavras ve jüri başkanı Peter Weir'a takdim edilecek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)